Çocuk denilecek yaştaydı. Evden kovuldu. Geceyi bir kümeste geçirdi. Tellerle çevrili küçük bir kümes. Gün ışıyınca kent meydanına kadar yürüdü. Parkta oturdu. Oyalandı. Akşama doğru İstanbul’a giden ilk otobüsün bagajında yolculuğa çıktı. İstanbul’da sokak yaşantısı. Üç yıl sonra askere gitti. Dönüşte belediyede iş buldu. On beş yaş büyük birisiyle evlendi. Bir oğlu oldu. Mutsuzlardı. On yıl sonra boşandılar. Emekli oldu. Yeniden evlendi. Pasaj içerisinde kanarya satan küçük bir dükkân açtı. Huzursuz kentte. Yaşamak düş kırıklığı. İnsanlar düş kırıklığı. Tel örgüleri içinde başlayan hayatını tel örgülerin içindekilerle geçirmeye başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir