İki ve sıfırlardan mürettep bir senenin mart ayında bedenimin tohumları atılmıştı. Annem düşkün bir kadındı. Böyle soğuk bir gecede korunduğu ...

Günbatımının kızıl ve turuncu ışıkları bulutların pamuk şekeri yoğunluğunda görünmesine sebep olmuştu. Gökyüzünün manzarasında yer alan renkleri bedeninde taşıyan, göz ...

Ne mutlu bana. Evet, ne kadar övünsem azmış. Aradan bin beş yüz yıl geçmiş olsa da kendimi o mutluluk asrının ...

Ben vuruldum. Önce kan sıçradı üzerime elimi tutan bedenden, elimden sıyrılarak yıkıldı. Sonra bir patlama sesi daha çınladı kulaklarımda. Birkaç ...

Yaz güneşinin teni yakıp esmerleştiren sıcak esintisi zaten sarı olan başakların içindeki son damlacığı bile buharlaştırarak saman haline dönüştürmüştü. Rüzgarla ...

-Köhne bir sandalın içinde sallanan bedenim varoluşumun sancılarıyla kıvranıyor. Senin içinden geçenle dilinin söylediğinin aynı olmadığını titreyen dudaklarından hissediyorum. Ah… ...

Balyozun sapını iyi kavramak için avuçlarını tükrüğü ile hafifçe ıslattı. İki elini birbirine sürttü. Kayanın çatlağına balyoz çivisini yerleştirdi. Bismillah ...

Çocuk denilecek yaştaydı. Evden kovuldu. Geceyi bir kümeste geçirdi. Tellerle çevrili küçük bir kümes. Gün ışıyınca kent meydanına kadar yürüdü ...

Kendisini bir kadının sevmemesini anlamakta. Ama Allah’ının sevmemesi… Allah istese olurdu. Allah sevmediği için kadın onu sevmemekte… İnsanlar belli bir ...