Afrika, dünyanın en fazla ülkesine sahip kıtadır. 54 ülke var. Bu ülkelerin 21’i Fransızların, 19’u İngilizlerin sömürgesi olmuşlar. Geri kalan 14 ülke ise İtalyanlar, Belçika, Almanlar tarafından işgale ve sömürüye maruz kalmış. Etiyopya ve Liberya sömürge edilmeyen iki ülke. Etiyopya, 5 yıllık İtalya’nın işgaline uğrar ama sonrasında kurtulur. Liberya ise daha önce Afrika’dan köleleştirilerek Amerika’ya götürülen ve daha sonra orada serbest bırakılan kölelerin dönüp kurduğu ülkedir. Her şeyiyle küçük Amerika’dır.
Afrika’nın, demografisi dâhil hemen her alana ilişkin istatistiği sömürgeci devletler tarafından belirlendiğinden güvenirlik problemi taşımaktadır. Bunda din misyonerliğinin önemli bir etkisi de var. Misal, Afrika’nın Müslüman nüfusu kimi yerde % 29, kimi yerde % 30, kimi yerde %35 olarak gösterilmektedir. Buna karşın Hristiyan nüfus %55 ile % 70 arasında gösterilmektedir. Afrika’nın kendi bağımsız aydınları Afrika’da Müslüman nüfusun % 41 olduğunu, Hristiyan nüfusun ise benzer oranda olduğunu belirtmektedir. Geri kalanı ise yerel inançlara inanmaktadırlar. Bu yerel inançlara sahip nüfus misyonerlerin etkisiyle Hristiyanlaştırılmaktadır. Çeşitli mezheplere mensup 2 milyar 500 milyon Hristiyan’dan; Evanjeliklerin yaklaşık yüzde 30’u, Pentekostalların ve karizmatiklerin yüzde 20’si ve Roma Katoliklerinin yaklaşık yüzde 15’i Afrika’da yaşamaktadır. 1900 yılında Afrika nüfusunun % 2’si Protestan’dı. 2020 yılında ise Afrikalıların % 18’i Protestan’dır. Dünya Protestanların % 27’si Afrika’da yaşamaktadır
Afrika kıtasının dünya haritasındaki yerini bile küçük gösterme gayretleri hâlâ mevcut. Mesela, Kuzey Amerika kıtası Afrika kıtasından küçük olmasına rağmen, dünya haritalarında Kuzey Amerika kıtasının çizimi daha büyük gibi gösterilir. Hatta Avrupa kıtası Afrika kıtasından hayli küçük olmasına rağmen neredeyse eşit gibi gösterilir.
Portekiz, İspanya, Hollanda, İngiltere, Fransa, Belçika, Almanya ve İtalya Afrika’yı sömüren ülkelerdir. Halen bu ülkeler dilleri ve kültürleriyle ciddi şekilde etkilemeye devam etmektedirler. Buna ayrıca son yıllarda Çin’i de eklemek gerekir. Bu ülkeler modern sömürgeciliğin en etkili aracısı olan demokrasi ile varlıklarını devam ettirmekte, OECD, BM, Dünya Bankası gibi kuruluşlarla da belirleyiciliklerini sürdürmektedirler.
Dünya nüfusunun % 17’sinin yaşadığı Afrika’da en fazla nüfusa sahip ülke Nijerya. Toprak bakımından en büyük ülke ise Cezayir. En az nüfusa sahip ve en küçük ülkesi ise Seyşeller’dir. Bu kıtada yaklaşık 2000 dil konuşulmaktadır.
Bütün ülkeler en fakir kıtanın Afrika olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu fakirlik, elbette, ekonomiye ilişkin bir tasnifin sonucudur. Oysa Afrika’ya bakışın Afrika’dan yapılması gerekir. Misal, kültürel çeşitlilik açısından Afrika, dünyanın en zengin kıtasıdır. Öte yandan en fazla konuşulan dile sahip kıtadır. En fazla dinin yaşam alanı bulduğu alandır. En fazla genç nüfusa sahip bir kıtadır. Sadece yer altı değil, yer üstü bakımından da en bakir olan kıtadır. Bu nedenle gelecek Afrika’nın omuzunda yükselecektir diyebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir