Seyşeller, Batı Hint Okyanusu’nda Madagaskar’ın kuzey batısında yer alan 115 adadan oluşan bir takımadadır. Afrika’nın en küçük ülkesidir. Ülkenin başkenti adaların en büyüğü Mahe’de yer alan Victoria’dır. Seyşeller halkı üç dillidir: Kreole, İngilizce ve Fransızca. Seyşeller ismi, Fransızların Mahé adalarını ele geçirdiği yıllarda (1756’da) Maliye Bakanı olan Jean Moreau de Séchelles’den gelmektedir. 2019 yılı itibariyle Seyşeller’in (tahmini) nüfusu 97.625’dir. Ülke nüfusunun %76,2’sı Roman Katoliği, %10,5’i Protestan (Anglikan %6,1, Pentekostal Meclis %1,5, Yedinci Gün Adventistleri %1,2, diğer Protestanlar %1,7), %2,4’ü diğer Hristiyan, %2,4’ünü Hindu, %1,6’sı Müslüman, %5,7’sini dinsizler oluşturmaktadır. Kişi başına gayri safi milli gelir 17.000 dolar civarındadır. Ancak halkın %40’a yakını hâlen yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır.
Asya ile Afrika arasındaki deniz ticaretinde bir durak vazifesi gören Sevşeller, 1500’lerin başında Portekizli Vasco da Gama tarafından keşfedilmiş ve 1700’lerin ortalarında Fransızlar tarafından kolonize edilmiştir. Seyşeller, İngilizlerin adaları ele geçirdiği 1811 yılına kadar bir Fransız kolonisi olarak kaldı. Haziran 1976’daki Bağımsızlıktan önce, Seyşeller İngilizler tarafından yönetilmekteydi. Bağımsızlığını kazandıktan sonra ülke uzun yıllar (1993’e kadar) sosyalist dikta rejimi ile yönetilmiştir. Ardından çok partili hayata geçilmiştir.
Müslüman tüccar ve denizcilerin Seyşeller’den de haberdar olduğu ve adayı gördükleri tahmin edilmekle birlikte, 18. yüzyıla kadar adalarda yerleşik nüfus bulunmadığı yönündeki kabul nedeniyle Seyşeller’de o tarihe kadar kalıcı bir Müslüman varlığından bahsetmek de zordur. XVIII. yüzyıldan itibaren Seyşeller’deki Avrupalı sömürgecilerin misyonerlik faaliyetlerinden dolayı günümüzde ülke nüfusunun büyük bölümünü Hristiyanlar oluşturmaktadır. Müslümanların oranı %1-2 civarındadır ki, bu da ülkede yaklaşık 2.000 Müslüman’ın yaşadığı anlamına gelmektedir. Seyşeller hükümeti, Müslüman topluluk için her Cuma 15 dakikalık dini yayına izin vermektedir. Ülke çapında birçok cami inşa edilmiştir. Müslümanların ve camilerin çoğunun bulunduğu öne çıkan adalardan biri, Mahe adasıdır.
Seyşeller, Fransızların yerleşmesiyle oluştuğundan sömürge öncesi eğitimden bahsetmek olanaksızdır. Fransız İdaresi (1770-1814) sırasında Seyşeller’de okul yoktu. Katolik Kilisesi’nin çabalarıyla ülkede okullar kademeli olarak kuruldu. Bağımsızlıktan önce kilise, ülkenin eğitiminde önemli bir rol oynadı. Seyşeller’de resmi ilköğretim, Anglikan topluluğu tarafından seküler bir okulun kurulmasıyla 1940’ta başladı.
Günümüzde Seyşeller’de Okul öncesi eğitimi zorunlu değildir, ancak ücretsizdir ve 3 ila 5 yaş aralığındaki tüm çocukların %85’i kreşe devam etmektedir. İlköğretim, 5 yaşından itibaren tüm çocuklar için zorunludur ve %100 kayıt oranına sahiptir. Öğrenciler, ailelerinin ikamet ettiği semtte okula gitmek zorundadır. Ülkedeki 26 ilkokuldan dördü diğer üç adada (Praslin, La Digue ve Silhouette) bulunmaktadır ve üçü özel mülkiyete aittir ve işletilmektedir. Eğitimin ilk dört yılında, Seyşeller’in %99’unun ana dili olan Kreole’dan, İngilizce’ye kademeli bir geçiş yaşanır. Çocuklar ayrıca Fransızcayı yabancı dil olarak öğrenirler. Ortaöğretim de zorunludur (en az dört ve en fazla beş yıl) ve öğrenciler üç ana adada bulunan 10 bölgesel liseden birine veya iki özel okuldan birine devam etmek zorundadır. Öğrencilerin %95’i devlet liselerine, %5’i özel okullara devam etmektedir. Ülkenin sınav sistemi, sömürge döneminden beri Cambridge Üniversitesi Yerel Sınav Kurulu’na bağlanmıştır. Özel okullar ayrıca uluslararası müfredatı takip eder ve iki ana Cambridge Uluslararası Genel Orta Öğretim Sertifikası sunar. Teknik ve yükseköğrenim, lise sonrası kurumlarda verilmektedir ve sunulan kurslar bir yıllık sertifikalardan dört yıllık diplomalara kadar değişmektedir. Seyşeller’de ilk üniversite 17 Eylül 2009 yılında “Seyşeller Üniversitesi” adıyla kurulmuştur.
Seyşeller’de, sömürge döneminden itibaren kültürel ve ahlaki geleneklerinden koparılmış bir sınıf yaratmak için tasarlanan Avro-Hristiyan eğitim sisteminden, Batılı bakış açısına sahip insanlar ortaya çıkmıştır. Bağımsızlık sonrası dönemde ülke, sömürge döneminde Batılı ideolojilerin empoze edildiği elit kesim tarafından yönetilmiştir ve bu nedenle eski sistem halen devam etmektedir. Ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra da, eğitim sistemi sömürge hükümeti ve misyonerlerden miras alındığından eğitim sistemindeki kolonyal statü yerini neo-kolonyal statüye bırakmış ve geçmiş aynen devam ettirilmiştir. Halen de aynı eğitim sistemi yürürlüktedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir